Kovulmuş şeytanın
Tırnaklarında kalbin
Attığın taşla büyüdü
Çam kozalarının alevi
Ki sığmıyor çığlığın
Gökkubbeye belki.
Diren! Ufku karartan
Gemiler tırnaklarını
geçirince rahmine;
diri kanatlı bir hayat
yavrular omuzlarında.
Anka gibi kanat çırpınca
bungun yaşamın kıyısına,
vururlar; gelinlik kızları
kırık bir tarak, bulanık su ile
ve içinde kırk günlük çeyiziyle
Diren! Yaşamın yakasına ilişmiş-
ölüm; alnında biriken terle yeşerdi
durgun akan suların sıtmalı griliğinde
yüreğinden söküp fırlat cevşenini
ki çarpsın düşmanın yüzüne
dağılsın tümüyle utancın kaleleri
Kaldırılsın artık bir bir tüm
kabuklar eski yaralardan
–sinsice- sağalıyor ama
kan ya da irin değil
boşalan damarlardan
Şimdi yeniden
Çalsın savaş
Tamtamları
Çünkü yeniden
yükseliyor
O yüce ses
Sokaklar-
-dan..